Rus siyaset bilimci Platonova, Avrasya cephesinin Batı planlarını bozduğunu söyledi. Platonova, “Farklı dinlerden bir anti-emperyalist kadınlar birliği oluşturulmalı.” dedi.

DEVRİM AŞKIN KARASOY

Rus siyaset bilimci Darya Platonova, Bindallı sayfamıza konuk oldu. Platonova, Batının kaybettiği egemenliğini yeni yöntemlerle tesis etmeye çalıştığını, güçlenen Avrasya cephesinin ise bu planları bozduğunu ifade etti. 

Aynı zamanda uluslararası ilişkiler uzmanı olan Platonova, temeli atılacak bir antiemperyalist kadınlar birliğinin ortak mücadele alanında, ortak hedeflerde atılımı sağlayacağını belirtti.

BATI EGEMENLİĞİ ÇÖKÜYOR

Rus Siyaset Bilimci, Uluslararası İlişkiler Uzmanı Darya Platonova, batının kirli propaganda aygıtlarını sürekli olarak artırmasının egemenliğinin çökmesi ile ilişkili olduğunu söyledi. Jeopolitik saflar netleştikçe batının tezgâhlarının da bozulduğuna dikkat çekti: “Tek kutupluluktan çok kutupluluğa geçiş süreci, birçok millet için uzun ve travmatik bir süreçtir. Bu süreçte Ukrayna, kendisini küreselci zihniyet ile Avrasya medeniyeti arasında sıkışıp kalmış bir halde buldu ve bölge iki jeopolitik dünya görüşünün çatışma alanı haline geldi. Daha geniş anlamda, bugün Türkiye’nin yöneldiği Avrasya cephesi, çok kutupluluk mücadelesinin ön saflarında yer alıyor.”

RUSYA ÇOK KUTUPLU DÜNYANIN GARANTÖRÜ

Platonova Rusya’yı Amerika ile bir tutan söylemlere de şu yanıtı verdi:

“Rusya dünyanın yeni merkezi veya yeni egemen gücü değil, çok kutuplu bir dünyanın garantörü olan güçlü jeopolitik aktörlerden biridir. Çin, Rusya, Türkiye gibi birçok ülkenin doğrudan ya da dolaylı oluşturduğu birleşik cephe küreselleşmeye karşı çıkıyor. Batının oyunları böylece engelleniyor.”

Platonova, Rusya’nın özel askeri operasyonu başlatarak küresel diktatörlüğe net olarak “Hayır” dediğini vurguladı. “Ukrayna 90'lardan beri ABD’nin özel ilgi alanı oldu. Bu nedenle, 90'lı yıllardan beri bu ülkede Rus düşmanı oluşumlar etkin olarak desteklendi. Amerikalılar, ABD için potansiyel tehdit oluşturan tüm ülkelerin çevresinde üsler oluşturuyor. Türkiye de bir istisna değil. Kürt bölücülüğü ile çalışma 1990'ların sonlarından beri sistematik olarak yürütülüyor.

“Bu durum, Türkiye’nin toprak bütünlüğünün bir ‘Özgür Kürdistan’ oluşumuyla tehdit edildiği Ralph Peters’in Büyük Ortadoğu Projesi haritasına yansıdı. Türkiye, kendi güvenliğini tehdit eden terör çeteleriyle mücadele etmeye başlayınca, ABD’nin hemen kınama veya yaptırımlarla karşılık verdiğini görüyoruz.”

GELENEKSEL DÜNYADA KADIN VE ERKEK UYUMLU

Batının dayattığı cinsel özgürlük ve feminizm odaklı kadın hareketi ile ilgili görüşlerini sorduğumuz Platonova şu yanıtı verdi:

“Ne yazık ki, feminizm bugün birçok fraksiyonuyla Batılı küreselci ideolojinin bir parçası haline geldi. Geleneksel dünyada kadın ve erkek arasında her zaman uyum vardır. Ben, erkek ve kadının iki farklı dünya olduğu ve hiçbir şekilde hiyerarşikleştirilemeyeceğini savunuyorum. Feminizm, yeni bir hiyerarşinin inşası için kadınları erkeklerden üstün kılmaya çalışır. Bugün, Donna Haraway’in siber feminizmi gibi transhümanizmle birleştirilmiş feminizm versiyonları da var. O bakış açısına göre kadın ve erkek olgusu tamamen ortadan kaldırılarak yerine  siborg (insan ve robot karışımı sibernetik organizma) geçirilmeli.

İki güzel ve fazlasıyla karmaşık yapı olan erkek ve kadın arasındaki ilişki konusu son derece önemlidir. Ancak feminizm ve kadın hareketleri liberal küreselci ideolojinin etkisi altında. İnsan cinsiyeti siyasallaştı. Çok kutupluluğa, kadına ve erkeğe saygıya dayalı bir görüş benimsenmelidir.”

LGBTİ: İDEOLOJİK BİR BOMBA MODELİ

Platonova, LGBTİ’nin kamuoyunu manipüle etmek için tasarlanmış ideolojik bir bombadan farksız olduğunu vurguladı. “LGBT’nin kamuoyunu manipüle etmek için son derece uygun bir araç olduğuna inanıyorum. Birini LGBT bireylere baskı yapmakla suçlamak, yeni bir şeytanlaştırma modelidir. LGBT tamamen politik bir olgudur. Eşcinsel evliliği de öyle. İlginç bir şekilde, 2013'te Fransa’da Christiane Taubira’nın eşcinsel evlilik yasasına karşı Fransa’nın her yerinde büyük gösteriler yapıldığında, eşcinsel hakları aktivistleri de kişisel tercihlerini siyasallaştırarak onlara karşı ayaklandı. Aslında, ‘insan hakları veya LGBTi’yi savunma adı altındaki girişimler, Batı’nın ve ABD’nin ülkelere Amerikan yanlısı ideolojiyi dayatan ideolojik bombalar ve mermiler göndermesinin başka bir modelidir.

Rus Siyaset Bilimci Darya Platonova, antiemperyalist kadınlar birliği gibi, dünya kadınlarının ortak mücadele alanında ortak hedeflere atılımını sağlamak için daha etkili adımlar atılmasının gereğine işaret etti. Bu adımların somut bir örgütlenme yapısına dönüşmesini önemsediğini vurguladı: “Bana göre bu, üzerine düşünülmesi gereken çok önemli bir konu. Uzun zamandır, farklı dinlerden insanların temsil edildiği bir anti-emperyalist kadınlar birliğinin oluşturulması fikri üzerinde düşünüyorum. Bunu çok önemli buluyorum.”

AFRİKA’DA ANTİEMPERYALİST YÜKSELİŞ

Darya Platonova, Batının maskesinin düştüğünü, emperyalist hırsları ifşa olurken hem Türkiye hem de Rusya için yeni ufuklar açıldığını ifade etti. Platonova, Afrika ülkelerindeki antiemperyalist yükselişe dikkat çekti: “Bugün Türkiye ve Rusya’nın ortaklarının hangi devletler olduğunu düşünmek son derece önemlidir. Afrika, son birkaç yılda Fransa sömürgeciliğine karşı siyasi dönüşümler geçirmesi bakımından emsâldir. Buna güzel bir örnek de, halkı ve yeni yönetimi Fransa’ya karşı sadece siyasi, askeri veya ekonomik değil, ideolojik olarak da önlemler alan Mali’dir. Malili yetkililerin Fransa yayın kanalını (France 24) yasaklamış olmaları son derece önemli bir adımdır. Bu, Mali’nin ideolojik olarak Fransız hegemonyasına hayır dediğini gösteriyor. Küreselleşmeye karşı bu kapsamlı duruş Afrika ülkeleri için yeni bir dönemin başlangıcına işaret ediyor. Buradan hareketle bugün yeni ortaklarımızın kim olduğunu belirlemek çok önemlidir. Küresel dengelerdeki değişiklik, ortaklıkları beklemediğimiz şekilde değiştirebilir.”

YENİ DÜNYA DÜZENİ: YERELLEŞME

Platonova, küresel güçlere karşı mücadelelerin kültür alanında da etkin şekilde sürdürülmesinin önemine işaret etti.

“Kültür alanında yerel gelenek dokusu desteklenmelidir. İtalyan filozof Antonio Gramsci, ekonomi ve siyasetin günümüz dünyasında ikincil öneme sahip olduğunu ve liberalizmin ülkeleri etkilemesinin kültür ve ideoloji aracılığıyla olduğunu yazdı. Bu nedenle, çok kutuplu düzende ulusların kendi kültür politikasını geliştirmesi kesinlikle gereklidir. Hem Rusya’da hem de Türkiye’de egemen bir kültür politikasına yönelik yeni eğilimler ortaya çıkıyor. Halk motifleriyle, Türkçe seslendirilen diziler ve müzikler gözlemliyorum. Rusya’da da halk müziğine ağırlık veriliyor. Bütün bunlar siyasi, ekonomik ve jeopolitik bağımsızlığın oluşumu kadar önemlidir.”

UKRAYNA OPERASYONUNUN ÜÇ NEDENİ

Platonova, Rusya’nın Ukrayna’ya Askeri Operasyonunun nedenlerini şöyle sıraladı:

• NATO’nun 1997'de Doğu’ya yönelik nükleer silahların yayılmasını önleme anlaşmalarını reddetmesi ve Ukrayna’ya kadar genişlemesi
• Batılı ortaklardan etkilenen Kiev’in, nükleer silahların ülkede konuşlandırılması olasılığıyla ilgili açıklamaları
• Kiev rejiminin Rus düşmanlığı ve ülkede Nazi politikasının güçlendirilmesi

Darya Platonova, “Bütün bu faktörler, küreselci bloğun saldırganlığının tezahürleridir. Rusya, harekâtı başlatarak Amerikan hegemonyasına karşı kesin bir tutum sergiledi.” dedi.

https://www.aydinlik.com.tr/haber/rus-siyaset-bilimci-darya-platonovadan...